Böbrek dokusunda oluşan anormal hücre büyümesidir. Bu büyüme genellikle kitle veya tümör olarak görülür. İyi huylu veya kötü huylu olabilir. Kötü huylu tümörler böbrek kanserine yol açabilir. Böbrek tümörü genellikle belirti vermez. İleri aşamalarda ağrı, kanama veya kitle hissedilebilir. Tanı için görüntüleme ve biyopsi yöntemleri kullanılır. Tedavi cerrahi veya diğer yöntemlerle yapılır.
Böbrek Tümörü Belirtileri Nelerdir?
İdrarda kanın görünmesi en yaygın belirtilerden biridir. Kan miktarı bazen gözle görülebilir. Bazen sadece mikroskobik incelemelerde tespit edilir. Böbreklerin bulunduğu bölgede, sırtın yan taraflarında sürekli ya da aralıklı ağrı hissedilebilir. Karında ele gelen şişlik ya da kitle, ileri evrede ortaya çıkabilen bir belirtidir. Nedensiz şekilde hızlı kilo kaybı, böbrek tümörü gibi kanser türlerinde sık görülen bir belirtidir.
Tümörün metabolizma üzerindeki etkisi nedeniyle iştahsızlık ve buna bağlı olarak enerji kaybı yaşanabilir. Genel halsizlik, yorgunluk hissi ve performansta düşüş yaygın belirtilerdendir. Sebebi açıklanamayan ve düzenli olarak yükselen ateş, tümör kaynaklı olabilir. Böbrek fonksiyonlarını bozarak kan basıncı ve kan hücresi üretiminde değişimlere yol açabilir. Bu belirtilerden herhangi birinin varlığı, böbrek tümörü dışında başka sağlık sorunlarının da işareti olabilir. Ancak, belirtiler fark edildiğinde bir sağlık kuruluşuna başvurulması önemlidir. Erken teşhis, tedavi sürecinde büyük avantaj sağlar.
Böbrek Tümörü Neden Olur?
Bazı kişilerde genetik faktörler böbrek tümörü oluşumunda önemli bir rol oynar. Aile geçmişinde böbrek kanseri veya tümör öyküsü olan bireyler daha yüksek risk altındadır. Özellikle Von Hippel-Lindau hastalığı gibi genetik sendromlar, bu duruma zemin hazırlayabilir. Sigara içmek, tümör gelişme riskini önemli ölçüde artırır. Sigaranın içerdiği toksinler böbreklere zarar vererek hücre mutasyonlarına neden olabilir. Bu, tümör oluşumunun temel nedenlerinden biridir. Fazla kilo, vücutta hormon seviyelerini etkiler. Tümörlerin oluşmasına katkıda bulunabilir. Obezite, böbrek fonksiyonlarını bozarak kanser hücrelerinin gelişmesi için uygun bir ortam yaratır.
Yüksek tansiyon böbreklere baskı uygulayarak hücrelerde hasar meydana getirebilir. Hipertansiyon ilaçlarının uzun süreli kullanımı da riski artırabilir. Bazı meslek gruplarında çalışan bireyler zararlı maddelere maruz kalabilir. Bu kimyasallar böbrek hücrelerinde genetik değişikliklere yol açarak tümör oluşumuna neden olabilir. Kronik böbrek hastalığı olan kişilerde böbrek tümörü daha sık görülür. Uzun süreli diyaliz tedavisi gören hastalar da risk altındadır. Genellikle 40 yaşın üzerindeki kişilerde daha sık görülür. Erkeklerde, kadınlara kıyasla risk daha yüksektir. Bağışıklık sisteminin zayıfladığı durumlarda, kanser hücresinin kontrolsüz şekilde çoğalma ihtimali artar. Bu durum, tümörün gelişimini tetikleyebilir.
Böbrek Tümörü Nasıl Tedavi Edilir?
En yaygın tedavi yöntemi cerrahidir. Bu tedavi, tümörün büyüklüğüne ve konumuna göre farklı şekillerde uygulanabilir. Parsiyel nefrektomi, sadece tümörlü bölgenin çıkarılmasıdır. Genellikle küçük ve lokalize tümörlerde tercih edilir. Radikal nefrektomi, tüm böbreğin, çevresindeki yağ dokusunun ve bazen lenf düğümlerinin çıkarılması işlemidir. Daha büyük ve yayılan tümörlerde uygulanır. Radyofrekans ablasyonu (RFA), özellikle cerrahi müdahale yapılamayan hastalar için uygundur. Böbrek tümörü üzerine yüksek frekanslı elektrik akımı uygulanarak kanser hücreleri yok edilir.
Hedefe yönelik tedavi, kanser hücrelerinin büyümesini ve yayılmasını durdurmayı amaçlar. Bu tedavide kullanılan ilaçlar, tümörün beslenmesini sağlayan damarları hedef alır. Genellikle metastaz yapmış tümörlerde tercih edilir. İmmünoterapi, bağışıklık sistemini güçlendirerek kanser hücreleriyle savaşmayı amaçlayan bir tedavi yöntemidir. Böbrek kanserinin ileri evrelerinde uygulanabilir. Böbrek tümörü, diğer bazı kanser türlerine göre kemoterapiye daha az duyarlı olsa da, bazı durumlarda kullanılabilir. Özellikle diğer tedavilerle birlikte uygulanması önerilir. Radyoterapi, genellikle ilk seçenek değildir. Ancak ağrı gibi semptomların kontrolü için kullanılabilir.
